Yapay zeka devriminin başlangıcından bu yana, profesyonel dünyanın en büyük korkusu hep aynı oldu: “Yapay zeka işimi elimden alacak mı?” Bu soruya verilebilecek en kısa cevap “evet” olabilir, ancak silikon ve sunucu teknolojileriyle AI benimseme dalgasını ileri taşıyan Nvidia’nın CEO’su Jensen Huang, bu konuya bambaşka bir bakış açısı getiriyor.
Nvidia, son yıllarda büyük ölçüde AI teknolojilerine odaklanarak değeri 5 trilyon dolara yaklaşan bir dev haline geldi. Şirketin en son yeniliklerini sergilediği GTC (GPU Teknoloji Konferansı) etkinliğinde, Huang’a, “İşlerini kaybetmekten korkan insanlara ne söylüyorsunuz?” diye soruldu.
Huang’ın cevabı, konuyu korku ekseninden alıp bir kişisel sorumluluk meselesine dönüştürdü. Sorudan kaçınmak yerine, konuyu tamamen tersine çevirdi: “Yapay zekaya karşı işini kaybetmeyeceksin. Yapay zeka kullanan birine karşı işini kaybedeceksin.”
Bu ifade, ilk başta kulağa duyarsız veya ironik gelse de, altında yatan mesajın oldukça net olduğunu söyleyebiliriz. Huang, buradaki sorunun yapay zekanın kendisi değil, onu hızla benimseyen ve kendi iş süreçlerine entegre eden diğer insanlar olacağını vurguluyor. Amazon gibi büyük şirketlerin AI’ye daha fazla yatırım yaparken aynı anda binlerce çalışanını işten çıkarması, bu değişimin şimdiden başladığını gösteriyor.
Huang’ın uyarısı, mevcut inovasyon hızının önceki teknoloji çağlarına göre kat kat daha hızlı olduğu bu dönemde oldukça önemli bir noktaya dikkat çekiyor. Nvidia, OpenAI gibi büyük teknoloji isimleriyle ortaklık kurarak, fikir üretme, seyahat planlama veya belge özetleme gibi normalde giriş seviyesi çalışanlara devredilebilecek görevleri yürütebilecek modellerin gücünü artırıyor. Bu da, AI’yi kullanma yeteneğinin, küresel iş gücünün yeniden tasarlanmasında merkezi bir rol oynayacağı anlamına geliyor.
Bu yüzden Huang, oldukça basit ve pratik bir şekilde “Benim en iyi tavsiyem, yapay zekayla olabildiğince hızlı bir şekilde etkileşime geçmenizdir” önerisinde bulunuyor.
AI, pek çok kişi için nasıl çalıştığı anlaşılamayan bir “kara kutu” olmaya devam ediyor. Bu belirsizlik, bazılarının onu denemeyi reddetmesine neden oluyor. Ancak Huang, korkunun geri çekilmeye yol açabileceğini ve yapay zeka cephesinde yer almayan herkes, onu derinlemesine benimseyen bir meslektaşı tarafından kolayca geride bırakılma riskiyle karşı karşıya olduğunu belirtiyor.
Çevresel etki ve sürdürülebilirlik taahhüdü
Yapay zekanın muazzam sunucu ihtiyacının yarattığı enerji tüketimi ve çevresel etkiler konusunda da haklı endişeler bulunuyor. Nvidia da bu endişelerin farkında ve sürdürülebilirlik raporlarına göre, AI eğitimi enerji tüketse de, AI’nin hava durumu modellerini eğiterek iklim değişikliğine uyum sağlamamız gibi konularda enerji tasarrufu da sağladığı savunuluyor.
Nvidia’nın 2025 Sürdürülebilirlik Raporu’na göre, şirketin küresel elektrik tüketiminin %100’ü yenilenebilir enerjiyle karşılanıyor. Bu, AI gelişimini daha çevreye duyarlı bir şekilde yönlendirmek için çalışan şirketlerin var olduğunu gösteriyor.
